Friday, April 27, 2007

Belgesel Tadında

Pearl Jam'i duymayan yoktur. Duymayan varsa, kankasına sormadan önce duyan olmasın diye sağa sola bakar.Çünkü 'tikiiii tikkiii' diye bağırıp, 'ho ho ha ha!' diye gülen arkadaşlar belirebilir etrafta.Kimse, böylesine bir cehaletle mimlenmek istemez. (Bloğun orta yaşlı işinde gücünde okuyucuları için; 90'lı yılların başında meşhur olmuş dünyaca ünlü grunge bir amerikan gurubudur diye de özel bir not düşüyorum.Bu iyiliğimi unutmayın.) Neyse konumuza dönelim.Grubun sıkı bir hayranı olmasam da doksanlı yılların sonlarında yayınladığı klibini, geçen aylarda bir arkadaşımın sayesinde ilk defa izledim.Nasıl daha önce hiçbir yerde görmedim diyerek de kendimi esefle kınadım.

Aslında animasyon klip olan video, grubun insan evrimine bakışı yönünden kanaatimce alternatif bir belgesel tadındadır.Dikkatli gözlerden kaçmaz özellikle günümüzde pek daha bir manalıdır sanki.Grup, sisteme gayet anlaşılır bir şekilde belki de biraz rahatsız ederek çemkirmektedir. Fakat nasıl bir yaman çelişkidir ki aynı sistem ve evrim sonucunda kendilerinin klibine ulaşmakta, şarkılarını dinlemekteyiz.Ünlü bir mizahçımızın da kola tasviri yaparken söylediği gibi 'Acı, çok da şekerli, içerken de boğaz yakıyor.İşte hayatın gerçek tadı!'

Konuyu uzatmadan şunu da belirtmek isterim videoyu bilemem kaç kez izledim. Fakat benim dikkat noksanlığımdan mıdır? Yoksa klibin özelliğinden midir bilmem her seferinde başka bir detay farkettim. Haydi bakalım, iyi seyirler. (Orta yaşlılar sözüm yine size. Sesini kısın da başınız şişmesin. Gerçi öyle de tadı çıkmaz ama neyse. Bu iyiliğimi de unutmazsınız artık.) Büyüklerimizi sayalım, küçüklerimizi sevelim.


No comments: