Friday, March 23, 2007

Eurovision Bitmiştir Dağılabilirsiniz.

Aslında Sertab Erener ipi göğüslendiğinde bu heyecanın ve hırsın da yerini rehavete ve tabiri caizse ‘cool’ luğa bırakması gerekiyordu.Sevindik, yurtta bayram havası esti.Buraya kadar her şey normaldi.Fakat ilerleyen yıllarda basit bir taktik hatası yaptık.Kanımca, Sertab’ın başarısından sonra laçkalaşıp starlarımızın yerine, halihazırda müzik endüstrisinde ne kadar nevi şahsına münhasır kişi ve kuruluş varsa görevlendirilmeliydi.Bu sayede hem birinci olmak için karın ağrılarıyla kıvranmayacak, hem de eğlenmiş olacaktık.Fakat, gerek starlarımızın Dünya’ya açılma sevdası, gerek ülkece bastırmamızın sonucu olsa gerek bu ütopik fikri hayata geçiremedik.

Bu sene de gerçek değişmedi, başına talih kuşu konan sanatçımızı da bu uğurda harcayacağız.Koca star eurovisionda ilk beşe girip geri gelecek.(Umarım yanılırım, hatta lütfen!) Bence şarkı tabiri caizse oldukça ‘commercial’. Bilindik doğu ezgileri, akılda kalan ‘şeker’lemeler, globalleşmiş ritimler, sempatik bir yüz ve yayımda yapımda emeği geçen tüm arkadaşlar.Cümbür cemaat yine nefesimizi tuttuk geri sayım yapıyoruz.Bilinmeyen ise Eurovision’un geçen sene sona erdiği. Lordi’nin birinciliği ilan edilirken de bu durum ne yazık ki kabak gibi ortadaydı.İnsanlar ne şarkının güzelliğine ne de grubun yakışıklılığına puan verdi. ‘Sms’ atan Avrupa ahalisi isyan ediyordu; ‘Bu kadar saçmalık yeter, seçelim şu adamları bitsin bu işkence!’.

Eurovision misyonunu tamamladı.Abba’ların, Celine Dion’ların devri kapandı.Artık, en iyi şovu sergileyen, en çılgın, en umulmadık aday birinciliği kazanacak.Bir diğer gerçek ise Eurovision’un politik bir tarafı olduğu.Geçmiş yıllarda, Sayın Erener’in birinciliğinde; koreografisi, sesi, şarkısı ve diğer tüm katkı sağlayan unsurlar olduğu kadar Türkiye’nin o yıl Avrupa Birliği ile olan sıcak ilişkileri, attığı hızlı ve çalışkan adımların da etkisi olduğu bir gerçek.Bloğum bir medyum (Yeni başlayanlar için bknz. Medya Tekil) olabilir, fakat ben değilim.Avrupa Ahalisinin başına taş mı düşer, ‘Yahu biz geçen sene ne yaptık mı?’ derler bilemiyorum.Zaten Danimarka oyunun kurallarını çözmüş gibi gözüküyor.Bu sene bir ‘Drama Queen’ göndererek Lordi’nin izinden seyir etmekler.Bakarsınız bu çılgınlık furyası ters teper birinci oluveririz.

Bana kalsa Eurovision’a Ajdar ‘Çikita Muz’ ile katılmalı.Kendisine katlanamasam da hem sempati kazanır, hem kendimize güven duyduğumuzu belli eder, hem de ‘Umurumuzda değilsiniz kardeşim!’ mesajı vermiş oluruz.Nasıl okulun en popüler çocuğu en umursamaz olanıysa, biz de öylesine çılgınca peşinden koşulur hale geliriz.En azından merak uyandırırız.Bir taşla kaç kuş vururuz tasavvur bile edemiyorum.Ertesi gün ‘Sizin gibi arkadaşları aramızda görmek isteriz!’ bile diyebilirler.

Her ne olursa olsun ben Eurovision gecesi BBC’nin karşısına kurulup Terry Wogan’ın o benzersiz yorumu ile yarışmayı keyifle izliyor olacağım.Bakalım bu sefer yine neler söyleyecek. Sabırsızlıkla bekliyorum.

No comments: